01 Haziran 2023
Edinburgh… İskoçya’nın başkenti, ülkenin en büyük ikinci şehri, muhteşem mimarisi ve tarihi zenginlikleriyle seyahat severlerin gözdesi, büyülü bir şehir… Ama aslında, bütün bunlara ek olarak, Edinburgh’u bu kadar özel kılan bir sebep daha var: 8. Dünya Distile Alkollü İçkiler Konferansı’na ev sahipliği yaptı.
Mayıs ayında ben de Edinburgh’a giderek bu önemli konferansa konuşmacı olarak katıldım. Gezi notlarımdan bahsetmeden önce, sizlere biraz konferans hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu yıl, Dünya Distile Alkollü İçkiler Konferansı’nın (Institute of Brewing & Distilling Worldwide Distilled Spirits Conference-IBD WDSC) 8’incisi düzenlendi. Bu konferansın özel olmasının en önemli sebebi, odak noktası distile alkollü içkiler olan global tek konferans olması. 3 yılda bir düzenleniyor, farklı distile alkollü içki kategorilerinden teknik uzmanları bir araya getiriyor, onlara son gelişmeleri ve düşüncelerini paylaşmaları için eşsiz bir fırsat yaratıyor.
Bu sene konferansa 20 farklı ülkeden distile alkollü içki sektör çalışanları ve akademisyenlerden oluşan yaklaşık 500 profesyonel katılım gösterdi. Mey|Diageo adına; ben ve Proje Müdürü Tolga Çetin bu konferansa beraber katıldık. Ayrıca İskoçya’daki gurur kaynağımız olan Duygu Beypınar (şimdi Diageo İskoçya bünyesinde yer alan Cameronbridge Distillery’nin İş Geliştirme Müdürü) ile konferansta bir araya geldik.
Global sektör paydaşlarımızla birlikte sektörümüzün geleceği hakkında fikir alışverişinde bulunmak çok kıymetli bir deneyimdi. Ama konferansın bizim için bu yıla özel bir farklılığı da vardı. Konferans tarihinde ilk defa, rakı ve anason konusunda yaptığımız 2 farklı bilimsel çalışmayı sunmak için kabul aldık ve konferansta sundum. “Geçmişten aldığı mirası yenileyerek geleceğe aktarma” misyonuyla çalışan bir şirket olarak, rakımızı ve anasonumuzu dünyaya tanıtmak benim için büyük bir gurur kaynağı oldu.
Konferansta dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılar; hammaddeler, fermantasyon, distilasyon, kimya ve lezzet gibi 12 farklı alanda sözel sunumlar ve poster sunumları gerçekleştirdi. Konferansta dünyanın dört bir yanından global Diageo çalışanları toplamda 3 sözel sunum, 4 poster sunumu gerçekleştirdi. Bu sunumlardan ikisi bize aitti. Bunlardan rakı ve anasonla ilgili sunumları ben gerçekleştirme fırsatı buldum.
Rakı ve anason konusunda sunduğum bilimsel çalışmalara ait sunum başlıklarımızdan biri “Rakının Duyusal Çemberi” bilimsel çalışmasıydı. Bu sunumda rakının özel hammaddelerinden başlayarak, rakı üretiminin incelikleri, rakının duyusal zenginliğini detaylı olarak anlattım. Diğer sunum başlığımız ise “Anason (Pimpinella anisum L.) Tohumunun Uçucu Yağı ve Aroma Bileşimi Üzerine Yörenin Etkisi” idi. Bu sunumda da Türkiye’de yetişen anason tohumlarının yetişme yöresine göre duyusal özelliklerinin nasıl değiştiğini vurgulamış olduk. Gururlu ve mutluyuz; çünkü rakının “duyusal çember”i ve anason terruarı çalışmamız uluslararası bilimsel bir konferansta ilk defa dünyaya tanıtılarak tescillenmiş oldu.
Duyusal çember araştırması; içki sektöründe viski ve şarap, gıda sektöründe ise kahve ve çikolata gibi gastronomik derinliği bulunan ürünler için gerçekleştiriliyor. Biz de Çukurova Üniversitesi iş birliğiyle, ilk kez anasonlu bir içki olan rakı için duyusal çember araştırması yaptık. Çalışmayı birlikte gerçekleştirdiğimiz Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu, Dr. Merve Darıcı, o dönemde Mey|Diageo Kalite, Teknik ve İnovasyon Kıdemli Müdürü olan Duygu Beypınar ve benim rakı duyusal çemberinin arka planını ve süreçlerini anlattığımız bilimsel makalemiz, dünyanın önde gelen hakemli gıda bilimi dergisi Foods’da da yayınlanmıştı. O günkü heyecanımı hâlâ hatırlıyorum; onca emeğin ve titiz çalışmaların böyle harika bir sonuç vermesi çok büyük bir mutluluk…
İşte o zamandan bu zamana çalışmalarımız devam etti ve bu konferansla birlikte, hem rakının duyusal çemberi uluslararası literatüre girerek tescil edilmiş hem de böylece çok aşamalı ve zengin üretim metotlarına dayalı özgün rakı üretim süreci küresel platforma taşınmış oldu.
Bununla beraber; kadim Anadolu'nun çok kıymetli bir değeri olan anason üzerine hazırladığım “Anason (Pimpinella anisum L.) Tohumunun Uçucu Yağı ve Aroma Bileşimi Üzerine Yörenin Etkisi" isimli tezi de ilk defa uluslararası bilimsel bir konferansta sunmuş oldum. Buradaki motivasyonum hem rakı kültürü hem de ülkemiz için kıymetli bir kaynağın uluslararası anlamda bilinirliğini artırmaktı. Çalışmada yörenin iklim, toprak ve coğrafi koşullarını da göz önünde bulundurarak anason tohumunun uçucu yağı ve aroma bileşimi üzerine etkisini araştırdım. Anason tohumunda terruar etkisini araştırdım da diyebiliriz. Çalışmanın en temel amacı ise rakının kuşaklar boyu süren geleneğinin korunmasına katkı sağlamaktı.
Sunumlar çok başarılı geçti. Hem farklı projeleri dinlemek hem de kendi gurur kaynağı projelerimizi sunmak unutulmaz bir deneyimdi. Konferans kapsamında teknik geziler de gerçekleştirildi. InchDairnie ve Lindores Abbey Viski Damıtımhaneleri, Mc Millan İmbik Yapım Atölyesi ziyaretleriyle teknik olarak viski üretim süreçleri ve bakır imbik yapım süreçlerini yerinde görme fırsatı elde ettik. Ayrıca bu seyahat sırasında Diageo’nun arşivini ve İskoçya’daki gururumuz Sevgili Duygu Beypınar’ın İş Geliştirme Müdürlüğü görevini yürüttüğü, İskoçya’nın en büyük damıtımhanesi Cameronbridge Damıtımhanesi’ni de ziyaret ettim.
Benim için çok faydalı ve keyifli bu gezinin ayrıntıları işte böyleydi. Blogumuzda daha birçok ilginç yazı bulacaksınız. Keyifli okumalar dilerim.
İyi dileklerimle,
Koray Özcan
Mey|Diageo Kıdemli Teknik ve İnovasyon Müdürü